UEFA Avrupa Ligi’ndeki temsilcilerimizden Trabzonspor, Ferencvaros deplasmanında istediğini bulamadı. Bordo Mavililer yaklaşık 80 dakika 10 kişi kalan rakibine 3-2 mağlup olarak kümedeki birinci maçında alandan mağlubiyetle ayrıldı.
YUSUF YAZICI İKİNCİ YARIDA GİRDİ
Trabzonspor’dan, Lille’den kiralık olarak takımına kattığı Yusuf Yazıcı, gayretin ikinci yarısında oyuna dahil oldu. 25 yaşındaki futbolcu, Enis Bardhi yerine oyuna dahil oldu. Başarılı futbolcu, 87. dakikada ağları sarstı lakin VAR denetiminin akabinde durum ofsayt olduğu gerekçesiyle gol iptal edildi.
Bu sonucun akabinde Trabzonspor, birinci haftayı puansız geçti. Ferencvaros birinci haftada 3 puanı hanesine yazdırdı.
Grubun bir sonraki haftasında Trabzonspor, alanında Kızılyıldız’ı ağırlayacak. Ferencvaros, Monaco deplasmanına gidecek.
YENİ TRANSFERLER GOLLE TANIŞTI
Trabzonspor’un yeni transferleri Maxi Gomez ve Umut Bozok, Bordo Mavili formayla birinci gol sevinçlerini yaşadı. Maxi Gomez müsabakanın birinci yarısında Bakasetas’tan aldığı pası çok şık bir dokunuşla sonuçlandırdı ve Trabzonspor durumu 2-1’e getirdi.
Umut Bozok ise müsabakanın ikinci yarısında sahne aldı. Maxi Gomez’in asistini gole çeviren Umut Bozok, Bordo Mavili formayla birinci golünü kaydetti. Umut Bozok’un attığı gol geri dönüşe yetmedi.
SPOR MÜELLİFLERİ DEĞERLENDİRDİ
Spor muharrirleri Ferencvaros-Trabzonspor müsabakasını kıymetlendirdi. Trabzonspor Teknik Yöneticisi Abdullah Avcı tenkit oklarının amacı oldu.
CEMAL ERSEN – HANGİ LİGDEYİZ
Şampiyonlar Ligi hayali bitince rotayı UEFA Avrupa Ligi’ne çeviren Trabzonspor için uygun bir başlangıç yapmak kıymetliydi. Birinci rakip ise Ferencvaros idi. Macaristan futbolu memleketler arası platformda eski günlerini arasa da, Ferencvaros kendi liginde beşte beş yapan başkan bir kadro. Geçen dönemin da açık orta şampiyonu. Bir özelliği de çok gol atıp, başarılı savunma kurgusu ile kalesini kapatması. Birinci bakışta bu türlü bir rakiple deplasmanda oynamanın zorluğu, beraberliğin yeterli bir sonuç olacağı manasına geliyordu. Onu bile bulamadık. Mağlubiyet ile gardımız düştü.
Hesapta olmayan çok şey yaşandı birinci dakikalarda. Makûs başladık, golü erken yedik. Savunma derinliğini kaybettik, bedeli ağır oldu. Bu kadar ucuz olmamalı idi.
Ardından rakip on kişi kalınca umutlandık. Eşitlik sayısını ararken, bir top kaybı ve kolay bir tertipten ikinci golü gördük. Tam bir şok.
İlk yarı bitmeden bir talihimiz olabilirdi, Gomez sahneye çıktı ve maça ortak olmaya çalıştı temsilcimiz.
Savunmada Hugo tercihi Abdullah Avcı’ya ilişkin. Vebali de hakeza. Lakin bu kadronun en çok penaltı yaptıran oyuncusu tekrar sahneye çıkınca, Ferencvaros devreyi hayal bile edemeyeceği bir skorla önde kapattı. Hem de bir eksik olarak.
Kimse kusura bakmasın ancak “önce savunma” diyen zihniyet ne düşünüyor? Sayın Avcı ders müfredatını mı değiştirdi sanki?
Bu üslup maçlarda geri dönüş zordur. Avcı ikinci yarı başlarken atılımlarını yaptı. Yusuf Yazıcı, Hamsik ve Eren’i sürdü savaş alanına. Bir teknik yöneticinin başı bu kadar karışık olmamalı. Hayati bir maç oynuyorsan ve tesirli olduğunu düşündüğün silahlarını çantada keklik gördüğün rakibin karşısında sıkışınca alana sürüyorsan tartışılırsın hocam.
Bu kulvar farklı. Elindeki bu kadar kaliteli oyuncuyu sonradan alıp avantajlı bir skor elde edemiyorsan konuşulursun elbette.
Ne demişti maçtan evvel Avcı; “Bu kümeden çıkarız.”
Böyle mi?
Rakibi küçümseme hocam.
Anımsatayım; Macaristan’ın Goulash çorbası meşhurdur.
Trabzonspor bu kulvara da berbat bir başlangıç yaptı. Sonrasını bilemem. Lig ve Avrupa’da zor!
AKSAL YAVUZ – TRABZONSPOR’U TANIYAMADIK!
Bu kadar makus bir birinci yarı, inanılır üzere değil. Birebir suda iki sefer yıkanılır mı? Trabzonspor birinci yarı üç sefer yıkandı desek! Bir değil, iki değil, üç defa saç ve baş yolduran yanılgı yaptılar…
Hadi birinci gol iş kazası, oldu bir defa.
Rakip on kişi kalmış; kızartılmış ekmeğe bal ile tereyağı sürülmüş, afiyetle, iştahla yemeniz gerekirken, defans ardına atılan uzun bir topla ikinci golü yiyorsunuz, buyurun buradan yakın! Benim karnım tok, siz yiyin diyorsunuz konut sahibine!
Elin oğlu ikramı geri çevirir mi? Konuk umduğunu değil, bulduğunu yermiş. Bir eksik oynayan konut sahibi, konuğu kendi alanında karşılayarak rızkını aradı ve de buldu…
Tanımakta zorlandık bordo-mavili oyuncuları. Bırakın UEFA Kupası maçlarını, köyler ortası oynanan turnuva maçlarında bu tip kusurlar yapılmaz, o goller yenmez! Bir değil, iki değil, üç be arkadaş…
Üstelik bu golleri rakip kalede gol ararken, atağa kalkarken, kaptırdığınız toplardan yiyorsunuz. Sahiden latife gibi! Alan ve adam savunması tatilde! Sınırlar ortasındaki araya konut inşa edilirdi!
Fark teğe inmiş, rakibin gücü düştü düşecek, sallasınız yıkılacak, beraberliği ararken rakibe teslim ettiğiniz top dönüp dolaşıp penaltı oluyor, tövbe estağfurullah! İnsan hayalinde görse hayra yorar!
Defans tamam da kanatları ve orta sahayı görene aşk olsun… Bir grup bu kadar mı makus oynar?
Koca bir ikinci yarı da boşa harcandı. Beklediğimiz, hayal ettiğimiz Trabzonspor geri dönüş yapmadı…
Bir eksik oynayan Ferençvaroş değil de Trabzonspor’du sanki… İnsan reaksiyon verir. O denli ya birader, rakip hem dişinize nazaran hem de bir eksik… Reaksiyon de yıllık izindeymiş meğer… İnşallah Harika Lig maçlarında ve oynanacak UEFA Kupası’nın öbür maçlarında geri döner!
Bordo-mavililer mesken sahibi ekibi çok sevmiş olacaklar ki, ikinci yarıda da ikramda kusur etmediler. Genç Taha’nın kurtarışları olmasaydı, Macarlar tarihi skora imza atmaları işten değildi…
Trabzonsporlu oyunculara bu skor hiç lakin hiç yakışmadı. Bir eksik rakibi karşısında geçen yılın şampiyonu Trabzonspor’u, Macaristan’da tanıyamadık! Çünkü Trabzonspor bu değil!