Antalya’da 15 ay evvel dünyaya gelen Aybars Karadağ, 2 aylıkken seyahat sırasında kötüleşti. Bunun üzerine Karadağ ailesi, Aybars’ı hastaneye götürdü. Kalp krizi geçirdiği tespit edilen Aybars bebek, özel hastaneye kaldırılarak ağır bakım ünitesinde tedavi görmeye başladı. Teneffüsünde badire tespit edilen Aybars’a, SMA testi yapıldı.
3 aylıkken SMA testi olumlu çıkan Aybars bebeğe, 3,5 aylıkken trakeostomi (gırtlakta nefes alma deliği) yapıldı. Ağır bakımda tedavi gördüğü sırada 6 aylıkken ikinci defa kalp krizi geçiren Aybars, 15 dakika sonra hayata döndürüldü. 5 aylık tedavisinin akabinde meskenine çıkarılan bebek, koronavirüse yakalandı. Tekrar getirildiği hastaneden ağır koronavirüs tedavisinden sonra meskenine gönderilen Aybars bebek, 13 aylıkken üçüncü sefer kalp krizi geçirdi. Annesinin kalp masajı yapması sonucu hayata tutunan Aybars bebek, 9 aygıta bağlı hayat gayreti veriyor.
‘DÜNYA BAŞIMIZA YIKILDI’
Serap Karadağ, Aybars’a yapılan SMA testi sonucunun müspet çıkması üzerine inanmadıklarını, bu nedenle ikinci defa test yaptırdıklarını anlattı. Karadağ, “İkinci test de olumlu çıktı. SMA hastası olduğunu öğrenince dünya başımıza yıkıldı. ‘Ne yaparız?’ diye çok düşündük. Oğlumu kucağıma alıp ablasıyla parka götürüp oyunlar oynaması hayalini kurarken Aybars’ın hasta olduğunu öğrendik” dedi.
‘DÖRDÜNCÜ KALP KRİZİNİ ATLAMAZ’
Aybars’ın 9 aygıta bağlı hayat uğraşı verdiğini anlatan Serap Karadağ, “Cihazları yaşından büyük. Üç kere kalp krizi geçirmiş bir bebek. Ne kadar dayanırız bilmiyoruz. Hekim, dördüncü kalp krizini atlatamayacağını söylüyor” diye konuştu.
Aybars’ı kucağına alma hayali yaşadığını belirten Serap Karadağ, “Birlik olur, el ele verirsek Aybars ilacına kavuşur. Yalnızca oğlumun yaşamasını, nefes almasını istiyorum. İmkan epeyce insanlardan dayanak bekliyorum. Nefes alsın, ‘anne’ diyebilsin, diye takviye bekliyorum. 15 aydır oğlumun sesine hasret bir anneyim. Anne kucağı görmemiş bir bebek. Oğlumun sesi ince mi, kalın mı, nasıl bir şey; bilmiyorum. Anne olarak yalnızca evladımın yaşamasını istiyorum” dedi.
‘EVLADIM YAŞASIN, KİLO ALMASIN, DİYE AÇ BIRAKIYORUM’
Serap Karadağ, “Aybars’ın yaşıtları üzere kalkıp parklarda oyun oynamasını istiyorum. Oğlum 15 aylık olmasına karşın salonumda yemek kuramaz oldum. Aybars her şeyin şuurunda ve farkında. Yemek kokusunu alabiliyor. Biz burada yemek yediğimiz vakit Aybars gözümüzün içine bakabiliyor. Aylardır salonuma sofra kurmamış bir anneyim. Kızıma yemek yediremez bir anne oldum. Zira birini aç bırakırken oburunu doyurmak zorundayım. Evladım yaşasın, kilo almasın, diye aç bırakmak zorundayım. 15 aylık olmasına karşın Aybars’a şu an diyet uyguluyoruz. Zira yaş ve kilo kriterlerimiz var. 13 kilo ve 2 yaşın altında tedavi olması gerekiyor. Yüzde 96 oranında düzgünleşme oranı yüksek olan bir bebek. 2 yaşının altında tedavisine ulaşabilmek için herkesten dayanak bekliyorum. Oğlumun sesi duyulsun. Tedavisine ulaşabilmek için eksik olan 30 milyon liranın tamamlanması konusunda herkesten takviye bekliyorum” dedi.
AYBARS’IN KAMPANYASI YÜZDE 17’DE
Baba Barış Karadağ (33) ise Aybars’ın kalp ritimlerinde bozukluk olduğunun söylendiğini belirterek, “Üç kere kalp krizi geçirdiğini ve dördüncüsünü atlatamayacağını söylediler. Kampanyamız yüzde 17’de. 10 aydır devam ediyor. Kampanyamız sahiden çok yavaş ilerliyor. Oğlumuzun güzelleşip sıhhatine kavuşmasını istiyoruz. Aybars doğmadan evvel tek bir hayalim vardı. Konutun yan tarafında büyük bir çayır var. Kızımla bir arada bazen oynardık. Aybars doğduğunda üçümüz top oynamayı isterdik ancak Aybars hasta doğdu. Artık tek hayalimiz var bunu gerçekleştirmek istiyoruz” diye konuştu.
Tuğsem Işık Karadağ (5) ise kardeşi Aybars’ı öperek, “Sen çok güzelsin, şeker üzeresin. Aybars, haydi sen kalk da oyun oynayalım. Daha da güzel ol. O kadar güzel ol ki bütün kızlar senin yanında dolaşsın. Ağlama olur mu?” dedi.